Bu yazıya başlarken
söylemek isterim ki, bu yazı kimseyi aşağılama amaçlı yazılmıyor. Ben de en az
bu insanlar kadar hatalıyım. Ya da… Düşündüm de, o kadar da değil galiba.
Neyse, kimseye kızmayacağım. Biraz şaşırıp gülelim istedim.
Bugünün konusu yazı
hataları olsun istedim. Genelde en büyük tartışma konularındandır 'bir yazar
olmak için doğru yazmayı bilmek gerekir mi' sorusu. Cevap net! Evet, gerekir. O
yüzden ben her kitabı olana yazar demem. Kitaplarda bazen öyle hatalar oluyor
ki editörlerin ya da çevirmenlerin gözünden kaçan... Bakmayın baskı hatası
olabilir diye düşünüyorsunuz ama hep öyle değil. İnsan hissediyor okurken. Bir
keresinde sosyal medyada çok meşhur bir blog yazarının “Yazarın imla ya da
doğru yazımı bilmesi şart değil, o editörlerin işi, o işten para alıyorlar, işi
değil mi düzeltecek,” dediğine şahit olmuştum. Hala aklıma geldikçe
köpürüyorum. Editör bence bundan daha önemli bir göreve sahip. Yazarın yazdıklarının üstünden geçtiği doğru. Ama bu, yazara kafasına göre teleley yazma hakkı
vermez. Kitabın konusuna göre şöyle yorum yapanlar da var; “Bu romanı yazmış
adama siz yazar mı diyorsunuz şimdi, resmen yazdıkları saçmalık!” Bu bir sebep
değildir! Bir kitabın konusu ne olursa olsun, kim yazmış olursa olsun o kitap
asla saçmalık olamaz. Hiçbir kitabı okumak zaman kaybı değildir!
Hikayelerin yazıldığı birçok foruma
üyeyim. Hem Tumblr'da hem de Blogspot'ta hesabım var
gördüğünüz gibi. Çok blog yazarı gördüm o yüzden. Yediden yetmişe insanlar. Ve neler neler okudum, nasıl güldüm
bilemezsiniz...
“Sıhhatler olsun”a “saatler
olsun” yazanı gördüm!
“Serenat” yerine “reverans”
yazanı gördüm!
“İntihar” yerine
“intaar” yazanı gördüm!
“Plan” yerine “pilan”
yazanı gördüm! (Ki kişi bunu yazdığı hikayenin sonunda bu senaryomu bilmemkime
yollamayı !pilanlıyorum!, yayınlanırsa bla bla bla yazmış. Offf of!)
“Bluz” yerine “buluz”
yazanı gördüm! (O da inatla yazıyordu.)
“Mahvetmek” yerine “maf
etmek” yazanı gördüm!
En çok sinir
olduğum; “Direkt” yerine “direk” yazanları çok görüyorum hala da devam edeceğim
sanırım
Büyük-küçük harf
sorunu da başka bir şey tabii. Neredeyse cümleye küçük harfle başlamayı adet
edinmiş insanlar var.
Bu liste böyle
gider. Daha neler var, şimdi aklıma gelmiyor, çok gülüyorum bir bilseniz.
Gülerken üzülüyorum aslında, hani gençler saçmalıyor, ama otuzunu aşmış
insanları bunu yaparken gerçekten (izleyiniz) diyorum, başka da bir şey demiyorum.
Aslında insanlar
yazıları Word'de yazsalar, Word kendisi düzeltiyor. Ya da bir kelimeyi
bilmiyorsanız TDK’nın sitesi var, imla kılavuzu var. Bakıp öğrenebilirsiniz.
Ben seslendirme
kursuna kaydolduğumda, diksiyon hocam sınıfa ilk girdiğinde “Türkçe yazıldığı
gibi okunan bir dil değildir,” demişti. Aslında bunu kastediyordu. “Ben oradan
direkt size geleceğim,” derken “Ben ordan direk size gelicem,” dediğimiz için
öyle yazıyoruz. Öyle yazılıyor sanıyoruz ya da.
Anlatım bozukluğu
konusuna pek değinmedim. Benim üç cümlemden biri hatalıdır o konuda. Yazının
başında demiştim zaten ben de mükemmel değilim diye. Ama insanlar “, ; . ! :’” falan kullanmaya hiç alışmadığı için, bazı cümleleri otuz kere okumak zorunda kalıyorum. “Acaba yazar burada virgülü nereye koymak istemiş?”
diye düşünüyorum. Onu da abartan çok anlayacağınız.
“Ya da” diye de bir
gerçek var! Yada yada yada . Bunu böyle yazmaya hastalar, hasta! De da’ları
ki’leri hiç söylemiyorum, onlar benim de hala sorunum =) Elimden
geldiğince düzeltmeye çalışıyorum, çünkü bunun baskısını yapan bir arkadaşım
var sağ olsun, hiç aksatmaz beni azarlamayı.
Yabancı hayranlığı
da pek hoş değil. Seks kelimesini seks şeklinde yazan daha bir insan görmedim
ben. Maksimumu da, maksimum diye yazanı da görmedim. Görmüş de olabilirim, sallamayayım şimdi.
Günlük hayatta bu
dediklerim dikkat edilebilecek gibi değil. Ama en azından yazar olan, daha
doğrusu olmak isteyen kişiler, yazdıkları metinlerde, zaman kipi, yabancı
dilden Türkçeleşmiş kelimeler, özel isim, cümle başında ilk harfin büyük olması
gibi şeylere dikkat edebilirler. Eğer, bir yazar adayı ya da yazar buna dikkat
etmiyorsa, okur ne yapsın? Adam kafasına göre yazar her yerde. Chatlaq da yazar
jnms da yazar yha da yazar yani, hakkıdır.
https://twitter.com/#!/Aruzozcan/status/141248414322130945 öhöm.
YanıtlaSilHaha baya iyiymiş. Başarılı sevdim. Hoşuma gitti :DDDD
YanıtlaSilherkes kelımesını herkez yazıyorlar ya ben cok sinir oluyorum valla bak :)
YanıtlaSilvur kafasını duvara, vur!
YanıtlaSil