Başlık çok önemli bir kelimeyi barındırıyor. "Tamam, tanışalım" diyorsunuz, peki tanıyabiliyor musunuz? Şuan
çevremizdeki o kadar çok insanı tanıdığımızı zannediyoruz ki… Aslında
tanımıyoruz. Boşuna annem gelip kafamda “Bir insanı tanımaya bir ömür yetmez.”
Diye öğüt verip durmuyor. Kadın haklı beyler, dağılın! (Gerçi o her daim haklı
da, neyse, konu bu değil şimdi)
İnsanın iç
dünyası denen şey çok acayip. Fok balıklarının yalnız olması kadar acayip hem
de. Hatta insanların popileri olması kadar acayip! Daha önceki yazılarımda
demiştim, "kendimi dışarıya mutlu mesut, kahkahalar atan biri olarak gösterirken
aslında içimde fırtınalar kopuyor olabilir" diye... ____! (link’i açtıktan sonra buraya
‘ıyk Sezgiii!’ şeklindeki iğrenme nidası gelecek)
İşte bu da tam
olarak insanı tanıyamamakla ilgili bir durum bence… Çünkü benim bir süreliğine
takındığım bu tavırı, bir ömür sürdürebilenler var! Canım ciğerim dediğiniz
insan gün geliyor öyle bir yamuk yapıyor ki, düzeltebilene aşk olsun… Ve ben,
tanıdığımı düşündüğüm bir insanın, “açıklarını” yakaladıkça o kadar deli
oluyorum ki, anlatamam! Böyle normal normal konuşurken arada bir laf ediyor,
aldırış etmiyorsun, sonra 2,3,5,7 derken her şey yavaş yavaş açıklığa
kavuşuyor. O kişinin bilmediğin yönlerini keşfetmiş oluyorsun. İşin kötü yanı
bunu 2 günde de, 2 ayda da, 2 yılda da hatta 20 senede de fark edebilirsin!
Başlarda bir süre kişiyi sevdiğinden ötürü “Bunun nesi var ki böyle? Allah
Allah bi tuhaf falan deyip geçiştirirsin. Sonraki levelda “Kafasına sıçcam ben
bunun hea! Napıyo bu adam la? Deli edecek beni!” demeye başlarsın. En sonunda
da gerçekler ortaya çıkar! Bu kişi senin düşündüğün adam değildir.
Önyargı ile
ilgili bir yazım vardı. Bu da bazı insanların tanıma yöntemi, az önce
anlattıklarımın tersi bir nevi… Bu zekai şahıs, birini; 2 günde elde ettiği
bulgularla kafasında oluşan karakterin içine yerleştirir, sonra kişi “Ben
aslında böyle bir insanım, sen beni dinlemedin ki anlatayım.” Deyince, zekainin
verdiği cevap “Ben sana güvenmiyorum.” Olur. Hay seni eşekler kovalasın e mi!
Tarzan beyinli. Tarzan bile senden zekidir oğlum. Kafanda kurduğun şeye tabii
güvenmezsin geri zekalının başganı!
Kitaplar için ‘satır aralarını okumak gerek’ derler ya,
insanlar için de yapmak lazım onu. Gerçi o da zor iş. Başta demiştim, -daha
doğrusu annem demişti- bir insanı tanımaya ömür yetmez. Siz siz olun kolay
güvenmeyin. Adama amcam dersiniz, halanız falan çıkar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder